Nisan ayının gelmesiyle birlikte evin bir köşesinde duran veya bodrumlara kapatılmış olan bisikletler yavaş yavaş meydana çıkmaya başlarlar. Özellikle eskiden, okulların kapanması demek bisiklet mevsiminin başlaması demekti. Şimdi de bütün teknolojik salgına, bilgisayar oyunlarının istilasına rağmen bisiklete binmek hala çocukların gözdesi. Evet, belki sokakta top oynayan çocuklar kalmadı ama hala sokakta bisiklet sürmek moda.
Artık mayıs ayındayız. Bu demektir ki hiçbir çekincemiz olmadan bisiklet sürebiliriz. Hatta iş yeri, okulu yakın mesafede olan takipçilerimiz çoktan işlerine, okullarına bisikletleriyle gidip gelmeye başladılar bile.
Bisiklet denen bu mekanik güce dayanan, insan olmadan anlam taşımayan ama insanı da bazen yoran bu ulaşım aracı eğer uzun süre bir yerde binilmeden durursa tıpkı aranıp sorulmayan arkadaş gibi özel ilgi ister. En azından bir yağlamanız gerekir. Bir pedalından tutup, vitesi kontrol etmeniz icap eder. Belki bugünlerde sık sık yapay zekayı ve makine öğrenmesini tartışıyoruz ama bisiklet dediğimiz, velespit dediğimiz insanlık ne ad verirse versin semoblik olarak insani davranışlar taşıyan, icat edildiği günden bugüne insanı çoktan öğrenmiş bir mucitlik eseridir.
Elektrikli otomobiller kadar önem görmeyi hak eden ama o önemi belki de görmeyen bir taşıt. Her neyse biz konumuza dönelim. Artık “Bisiklet Bakımı” zamanı geldi. Siz bakımınızı nasıl yapıyorsunuz? Aşağıda yorum olarak bakım tekniklerinizi bizimle paylaşın. Bir sonraki yazıda elimden geldiğince doğru bakım tekniklerini sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
1 comment for “Bisiklet Bakımı”