Giro d’Italia 2017

Giro d’Italia hakkında bu sezon yazılarıma geç başladım. Açıkçası Velespitim Ailesi olarak da Giro özelinde İtalya Bisiklet Turu 2016 dönemine kıyasla yayıncılık anlamında oldukça eksik kaldık. Klasiklere ve yarı klasiklere verdiğimiz emeği ve detayı  İtalya Bisiklet Turu 2017’ye veremedik. Bu durumun tabi kendi özelimizde mantıklı nedenleri var fakat bu durumların siz değerli okuyucularımızla alakası olmadığı için girizgahtan sonra hızlıca konumuza odaklanıyor ve Giro konusuna devam ediyorum.

Ben bu yazıyı klavye başında yazmaya başladığımda Giro d’Italia 2017’de 9. etap geride kalmıştı. Geçen sezon, bu güzide yarışın mottosu “Fight for Pink!” yani “Pembe için Savaş” idi. Bu sezon ise mottomuz “Sonsuz Aşk”. Giro’nun 100. kez icra edilişi. Logoya bakacak olursanız 100’ün iki sıfırı bisikletçi imajının yardımıyla birlikte sonsuz işaretine dönüştürülmüş. Özet geçmek gerekirse Giro d’Italia’nın bu yılki hali logosundan mottosuna tam bir konsept dahilinde. Renk, logo, İtalya Tarihi ve Kültürü’nün yarış ile entegrasyonu gerçekten çok iyi. Fakat bana kalırsa İtalya Bisiklet Turu 2017 daha başlamadan mayıs sıkıntıları çekmeye başladı bile. Maalesef bisiklet dünyası sakınan göze çöpün her şekil gelip battığı bir dünya.

Fabian Cancellara için geçen sezon son sezonuydu, çok özendi fakat sezon pek de istediği gibi gitmedi. Yine bu sezon benzer bir durumu Tom Boonen yaşadı. Giro ise bu durumun kolektif şekilde yaşandığı bir olguya dönüştü. İşlerin istenildiği gibi gitmeme durumu Fabio Aru’nun daha yarış başlamadan sakatlanmasıyla başladı. Oysa ki Aru, bu yıl Giro için çok önemli bir karakterdi. Aru’nun önemini 18.09.2016 tarihinde Birgün’deki yazımda şu şekilde ifade etmiştim:

“…Giro yetkileleri İtalya’nın tarihi noktalarının olduğu dolayısıyla da bolca tırmanışın yer aldığı bir rota istiyorlar. Önümüzdeki yıl Giro’nun 100. Yılı ve İtalyanlar için çok önemli. İtalyanların kafasında Nibali ve Aru gibi iki yetenekli ismi farklı takımlarda bulmuşken eski İtalyan Atmosferini diriltmek var. Giro’nun yüzüncü yılında ve daha sonraki yıllarda Nibali-Aru rekabetinden Coppi-Bartali rekabeti gibi bir atmosfer yaratmak isityorlar…”

Hal böyleyken Aru’nun Giro’ya katılamaması büyük bir hayal kırıklığı oldu. Aru’nun yokluğunda Astana Takımı’nın Giro 2017’deki lideri Michele Scarponi olacaktı. Scarponi, 2016 İtalya Bisiklet Turu Etap 19‘da “Cima Coppi” ödülü almış, oldukça iyi bir tırmanışçı ve oldukça iyi de bir bisikletçiydi. Fakat maalesef günler önce Scarponi’yi elim bir kaza sonucu kaybettik. Bu hüznün ardından Astana Takımı İtalya’ya Scarponi’nin boşluğunu doldurmayarak bir kişi eksik geldiler ve büyük güç kaybetmiş oldular.

Tüm bunlara ek olarak zorlu parkurlar neticesinde Marcel Kittel gibi pek çok başarılı sprinter İtalya Bisiklet Turu’na gelmeyerek sprint etaplarının heyecanının düşmesine sebep oldular. Dokuzuncu etap esnasında Geraint Thomas’ın düşmesi sonucu Team Sky da ciddi yara almış oldu. Thomas geri dönüş yapabilir fakat şu saatten sonra biraz zor gözüküyor açıkçası. Daha onuncu etap başlamadan yaşanan terslikleri madde madde yazalım:

  • Michele Scarponi’nin vefatı
  • Fabio Aru’nun Sakatlığı
  • Astana’nın güçsüz kalması
  • Geraint Thomas’ın kazası
  • Sprinter kadrolarının zayıflığı

Bunların dışında tabi ki çok iyi şeyler de söz konusu yarışta. Müthiş bir Movistar takımı ve oldukça hırslı bir Nairo Quintana söz konusu. Quintana 9. etap performansı sonucu pembe formayı sırtına geçirdi bile. Quintana’ya ek olarak Tom Dumoulin, Thibaut Pinot ve Nibali çok formda gözüküyorlar. Etna Etabı ve Blockhaus etapları da seyir zevki oldukça yüksek etaplardı. Her ne kadar yazımın genelinde oldukça fazla olumsuz şeylerden söz etmiş olsam da daha çok erken ve ilerleyen etaplarda tüm bu yazdıklarımı unutup seyrettiğim en iyi yarıştı dersem hiç şaşırmayın 🙂

Burak Candan